Duyusal analiz testlerine de katıldığım için test etmek ve
yorumlamaktan keyif alıyorum. Perşembe akşamı küçük kızım acıktığı için üç bayan yemeğini bensiz yemiş. Dolapta artık
bizim için vazgeçilmezimiz Dardanel Balık Konservesi var, üzerinde acılı yazısı
dikkatimi çekti. Daha öncede biliyordum fakat merakım katlandı. Gelirken tazede
ekmek almıştım evet sırada güzel bir test… Konserve kutu yine çok iyi
tasarlanmış fakat bir konu belki faydalı olur yazının sonunda aktaracağım…
konserve açacağı kırılmadan çok rahat bir şekilde açılıyor, o hoş koku tazelik
ve Ayçiçek yağı kokusunu mis gibi alıyorum, acı biberin kırmızısı yağa rengini
vermiş çok güzel, bakalım alt dan ne
gelecek ! İşe tam bu noktada taze ekmek devreye girer ve bir parça ekmeğinizi
birazda acılıktan tedirginlikle yağa batırıyorum. Süper ! orta acı çok acı
gelmedi fakat bunu şöyle açıklamak gerekir, daha doğru olur sanki; 8 ve 9
Yaşlarındaki kızlarımın yiyebileceği acılıkta değil. Balık formu tamda kutunun üzerinde yazdığı
gibi bütün, rengi pembe koyu bölgeler yok. En alt da ise beklediğim acı biber
kıpkırmızı. Biber çok canlı kalmış, diri
bir formu var acısını balıkla harmanlarken kendisinden çokta fazla kayıp
olmamış, dalından taze toplanmış ve ertesi günü ben konservenin içinden
yiyormuşum gibi. Burada şunu da görebilirdik;
maliyetlerde düşünülerek, önceden toplanmış ve bozulmak üzere olan biber
veya acı ibaresi altında tatlı biber. Yazımın sonunda bahsedeceğim demiştim
yeri geldi. Konserve üzerinde acı ibaresi yazılı isterdim ki birde saksı biberinin kıpkırmızı resmi olsun.
İsterim ki birde acı sevenler için "çok acı olsun" sıkı bir slogan desteği iyi gelir.
İsterim ki birde acı sevenler için "çok acı olsun" sıkı bir slogan desteği iyi gelir.
Düşüncelerim ve yorumlarım sadece duyusal sesidir, bu marka
üzerinde sevdiğim için yazdım, yazıyorum. Bir konu da geçen hafta çıktı onu da
yazmak istiyorum Ketçap ve Mayonez e farklı bir bakış açısı….
No comments:
Post a Comment